Güney Kore, 48 Saatte…

‘Her sıkıntının sonunda mutluluk belirir’.

Kore atasözü

Bu günlerde hemen hemen her evde “made in Korea” yazılı bir elektronik alet bulmak mümkün. Seyrettiğimiz televizyon, kullandığınız bilgisayar veya elinizde tuttuğunuz telefon, tüm bunlar ve daha fazlası Kore’liler tarafından geliştirilip üretiliyor.

1945 yılında ikiye bölünmüş. Hemen arkasından da iki ülke savaşa itilmiş.

Tarih kitaplarından ve belgesellerden biliyoruz Kore savaşını. Adını sanını bilmedikleri bir ülkeye gitmiş askerlerimiz. Ailesini, dostunu, kardeşini,anasını, babasını, düzenini, vatanını, alıştığı herşeyi, tüm bildiğini bir kenara atıp gitmişler, gitmek zorunda bırakılmışlar. Sefalete, kan,ter ve gözyaşının anavatanına, savaşa gitmişler.

Kuzey yada güney, aynı halk, aynı dil.

Nasıl giderim?

Istanbul’dan Seul’e THY ve Kore havayolları aktarmasız olarak 10 saatte uçuyor. Bilet fiyatları ve katedilen mesafe düşünülünce, seyahat şirketlerinin düzenlediği ve birkaç ülkeyi kapsayan turlarla gitmek daha uyguna gelebiliyor. Güney Kore, vatandaşlarımızdan vize istemiyor. Eğer ülkeye girişi Seoul Incheon havalimanından yapıyorsanız giriş işlemleri dahada kolay. Pasaport polisinde işlemler, elektronik olarak kendi dilinizde veriliyor. Yani hiçbir yabancı dil bilmeseniz bile, işlemlerinizi kolaylıkla halledebiliyorsunuz. Teknolojiyi her yerde, sonuna kadar kullanıyorlar.

Bir ada üzerinde bulunan Incheon havaalani şehir merkezine 49 km uzaklıkta. Trafik varsa 1.5 saatte varıyorsunuz şehir merkezine.

Alışveriş, Alışveriş ve daha çok Alışveriş

Seul mükemmel bir alışveriş şehri. Kore savaşı sonrası tüm ülke büyük bir fabrikaya dönüşmüş. Savaşın izlerini silebilmek için, çektikleri sefaletten kurtulmak için çalışmışlar. Kadınlı erkekli çalışmışlar ve ülkeyi ayağa kaldırmışlar. Karınca gibi çalışan halk, tüketimi de unutmamış. Elektronik eşyadan güzellik maskelerine, giyim kuşamdan sağlık ürünlerine kadar her türlü ürünü bulmak mümkün.

Şehrin kalbi, devasa binalar ve AVM’lerle dolu Myeongdong. Akşamları seyyar satıcılar türlü lezzetleri sokak aralarında sergiliyorlar. Deniz mahsulleri başta olmak üzere, ızgara tavuk, tatlı patates ve her çeşit meyvayı sokak satıcılarından alabilirsiniz.

Koreliler kişisel bakıma çok önem veriyorlar. Koreli kozmetik üreticileri dünyaca ünlüler. Myeongdong’da uygun fiyatlara yüz maskeleri ve güzellik kremlerini satın alabilirsiniz. Kore estetik cerrahide çok ilerlemiş durumda. Seul’de adım başı, estetik cerrahi reklamları ve klinikleri göze çarpıyor.

Ne Yenir? Seul’de Aç Kalır mıyız?

Uzakdoğu mutfağının olmazsa olmazı pirinç pilavı burada da karşımıza çıkıyor. Yerel yemekler yanında uluslararası tatlarıda tüm ana caddelerde ve AVM’lerde bulabilirsiniz. Yerel tatlardan bahsetmişken ünlü Korean BBQ unutmamak gerekir. Kore barbeküsü, bizim tabirimizle “kendin pişir, kendin ye”. Yani önünüzde ızgara yapabileceğiniz bir alan (ve dumanı çekecek bir havalandırma tabii) mevcut. Etiniz ve beraberinde yiyebileceğiniz türlü türlü sebzeniz de yanında. Pişirmesi de yemesi de sizden. Et seçimi size kalmış, dana etinden, domuz etine ve onların da çeşitlerine kadar birçok seçeneğiniz oluyor. Geleneksel yerlerde bolca sarımsak, acı biber ve turşu garnitür olarak geliyor. Kore’liler acı ve sarımsağı çok seviyor ve tüketiyorlar.

Kore turşusu Kimchi, Seul’de karşınıza çıkacak tatlardan. Kore halkının da hem bayağı sevdiği, hem de bayağı bol tükettiği bir şey. Lahana turşusunu sarımsak, sirke, tuz, biber ve bolca acibiber ile karıştırın, alın size Kimchi. Her yemekte bir tabak getiriyorlar.

Yangnyoem-tongdak yemeği Kore’lilerin kızarmış tavuğu. Sade, sarımsaklı, baharatlı gibi çeşit çeşit haliyle karşılaşabilirsiniz.

Nereleri Gezelim?

Gyeongbokgung sarayı, malesef bugün orijinal bina yerinde yok. 1395 senesinde yapılmış olan saray, yüzlerce savaş görmüş. Kore Savaşı’ndan sonra hükümet, sarayı onarmış ve müze olarak açmış.

Han nehri, 494 km uzunluğundaki ülkenin ikinci büyük nehri. Başkent Seul’den geçen nehir Sarıdeniz’e dökülüyor. Özellikle akşamları yapılan nehir turlarıyla, şehrin farklı bir yönünü de keşfedebilirsiniz.

Kuzey Kore sınırı, İngilizce adı Demilitarized Zone(DMZ) yani Askerden arındırılmış bölge, Kore’de kesinlikle ziyaret etmeniz gereken bir yer. Kore Savaşı’nın her iki ülkeden neler götürdüğünü, ailelerin nasıl bir sınır ile ayrıldıklarını, her iki tarafıda anlamanız için görmelisiniz. Kuzey Kore’den propaganda şarkılarını dinler, sınırdaki tren garında fotoğraf çeker, eğer açık ise kuzeylilerin açtığı tünele girersiniz.

Busan, Kore’nin güneydoğusunda, yaklaşık 3.5 milyon nüfuslu bu şehir aynı zamanda önemli bir liman. Kore Savaşı’nda kahramanca mücadele ederek can veren şehitlerimizin yattığı, Türk şehitliği’mizi Busan’da ziyaret edebilirsiniz.

Türkiye, Güney Kore ile kardeş ülke. Bu kardeş ülkeden öğreneceklerimiz çok. Belki mesafeler uzak ama çalışkan insanların ülkesi Kore’ye umarım bir gün yolunuz düşer.

Uzun seneler yurtdışında seyahat sirketlerinde calistim. Ülkeme döndum ve tekrar rehberlige basladim, burası da benim blogum. Datça’da yaşıyorum, Dünyayi geziyorum. Belki bir gün beraber gezeriz, ne dersiniz?

Leave a reply:

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Sliding Sidebar

Profesyonel Turist Rehberi, Gezgin

Profesyonel Turist Rehberi, Gezgin

Dünyayı Geziyorum.. Herkes Eyfeli yazar, Roma'yı paylaşır. Burası benim blogum. Butik tavsiyeler veriyorum, kimsenin gitmediği yerlere gidiyorum. Datça’da yaşıyor, Dünyayi geziyorum. Belki bir gün beraber gezeriz, ne dersiniz?